6 Nisan 2012 Cuma

Dostummmmm....

Şimdi... 
Ludovico Einaudi'nin tanıdık melodileri insanı ilk sahneden filme bağlıyor... Derken, sizi filme bağlayan tek şeyin bu olmadığını fark ediyorsunuz. Bu, sadece bir "kendini iyi hisset filmi" değil. Bu, üzüntülü olmaktan ziyade, neşesinin ve size bahşettiği mutluluğun içinde, hüzün de veren bir film. Gerçek bir hikayeye dayanıyor olması da cabası...
İnsanların, birbirleriyle iletişime geçerken neleri ortaya koyup, nelerinden ödün verdiğini görmeye hazır olmadığınız sürece izlemeyin derim ben... Şahsen rahatlıkla söyleyebilirim ki, aşırı pozitif hikayesine rağmen, bu hikaye benim içime oturdu... En olmadık adamların dostluğu klişesi, o kadar tatlı bir dille verilmiş ki, sanki bir arkadaşınız bu hikayeyi anlatıyor gibi hissedebilirsiniz... Beni dinlemeyip, başka bir ruh halinde izleseniz de, iyi seyirler... Ne de olsa tatlı bir seda almaya değil, vermeye geldiler...